Artık dijital bir çağda yaşamaktayız.İstemeden içerisine sürüklendiğimiz , zamanla normalleştirdiğimiz ve artık bağımlısı olduğumuz.Çok masum görünen ‘ilkokul arkadaşını bulma ‘ platformu olan facebook ile başlayan bu serüven, tiktok illetiyde insan kılığından çıkan videolar ile devam etmektedir.İşin hangi kısmındasın artık pek de önemi kalmıyor. Ya izlenen ya da izleyensin ve bana kalırsa bu ikisi de aynı kapıya çıkmaktadır. insan beğenmediğini izler mi? izlerken ne düşündüğünüzü sorgularsanız aslında sizlerinde potansiyel video çekip atma içgüdüsünde olduğunuzu farkedeceksiniz. Bunu kendini çekmek ile yapamayan ebeveyn , evladını alet etmektedir. Küçük çocuğun geleceğine , kişiliğine vurulan bu derin darbenin vebalini anne babalar , buna sessiz kalanlar çok zor ödeyecekler.
Sosyal medya , dijital dünya , sanal alem … adının pek önemi olmayan , önce bilgisayar , leptop ile sonra her an yanımızda taşıdığımız telefonlar ile hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda. ne acıdır ki uyumadan önce ,uyanır uyanmaz artık elimiz hep telefona gitmektedir. Bu o kadar normalleşti ki herşeyimizi kaybedebiliriz ve evde saatlerce arayabiliriz , telefonu ASLA ! Bizlerin elinde sürekli telefon gören , minikler de ışıkları ile onu cezbeden bu cihaza daha ilgi duymaya başlıyor. yemeğini onsuz yemiyor, ona birşeyler izletilmediğin de çığlık çığlığa ağlayıp , yerlerde yuvarlanabiliyor. artık oyuncaklarına dönüp bakmayan çocuklar yetişiyor. Sokağa çıkmayan top oynamayan evi dağıtmayan …elinde telefon tablet ya da leptop , hipnoz olmuş çocuklar.
Bizim 20 yaşında tanıştığımız teknoloji ile 20 aylık tanışan bir nesille aynı dünyada yaşıyoruz.Hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Eğer bizler de sonradan görme teknolojinin ağına düşer , oyun , sosyal medya , alışveriş batağında kaybolursak bir gün kafamızı kaldırdığımızda , emri bil maruf yapabilecek bir nesil dahi bulamayabiliriz. Uyanmak uyandırmak ve uyanık kalmak zorundayız. Tüketim çılgınlığı , bağımlılık yapan oyunların yani sıra ortaya serilen özel hayatlara merak , özenti bizleri hızla tüketmektedir.Acilen özümüze dönmeliyiz.
Peki ama nasıl ? internet orucu ile ! Nasıl ki gıda orucu ile midemizi , bedenimizi temizliyoruz, internet orucu ile gözümüzü beynimizi zihnimizi temizleyerek aynı zamanda bağımlılığımızdan kurtulabiliriz. Biz kendimize geleceğiz ki evladımızı da kurtarabilelim. internetin faydalı kısmı iki elin parmakları kadar ise , zararı tüm insanların parmak sayısı kadardır.Yalan yanlış kirli bilgi, gerçek olmayan hayali karakterler , derin işler peşinde olan tehlikeli adamlar , sahte yüzler , sahte hayatlar , sahte mutluluklar …bunca sahtekarın için de sağlam kalmaya çalışan bir avuç insan . İnternet kullanımının artması, ulaşımın kolaylaşması , hayatı kolaylaştırdığı düşüncesi , çağa ayak uydurma , modayı takip etme , zaman öldürme , iş imkanları ve sıradan insanların yaşamayı hayal ettikleri hayatların ,senaryosunu yazıp oynayarak bastırılmış duygularını yaşadıkları , tüm dünya medeniyet kültür aynı zamanda onlara ait örf adet gelenek ne varsa ulaşılabilen bu mecranın aynı zamanda ahlaka sığmayacak fuhşiyatın , kadın çocuk tacirliğinin , madde bağımlılığının , kaçakcılığın , sansürsüz şiddetin, çıplaklığın , siyasi kışkırtmanın , sahte bilginin , sahte insanların , açıkcası şeytanın uşaklarının geliştirip yönettiği bir an olsun akıllardan çıkmamalıdır.bu yüzden internet orucu tutulmalıdır.
Önce kendinize , sonra ebeveyn olarak eşinizi, bunun gerekliliğine ikna etmelisiniz. Hiçbirşeyin bağımlısı olmamalısınız. Ve çocuklarınıza sınır koymak zorundasınız. Herkesin günlük haftalık internet kullanım süresi olmalıdır. Ailenin bir arada olduğu günler internet tamamen kapatılmalıdır. Anı kaydetmek değil , anı yaşamalısınız. Elinizde ana ait binlerce resim olsa , hiçbirisi o anı , o anda yanınızda olanları geri getiremez. İnternet kullanmak için bahane üretmeyin , kullanmamak için çok sebebiniz var , farkına varın.
Korkarım bu bağımlılık üzerine , bizimde ülkemizde internet bağımlılığından kurtulma merkezler , hastanelerde birimler açılacak.Gelecekte bunlar olası durumlar. Bizler müslümanız , müslüman kuranı kerime bağımlı olmalıyken , kuranı kerim okumayı dahi bilmeyen , meal dahi hala ömründe okumamış insanlar varken , zaman kısa ömür kısa ölüm bu kadar yakın iken , bir müslümanın ‘zamanı öldürmesi’ cinayettir. Girdiğimiz bu bataktan çıkalım , evlatlarımızı da kurtaralım . sosyal medyaya vakıf olmayan ebeveynler , çocukların içinde bulundukları tehlikelerin farkında bile değiller. oynanan oyunlar masum değil , bulundukları bu sanal alem masum değil , zaten alt yapısı olmayan gençleri kaybediyoruz. ahlak iman edep kültür … bomboş insanlar … hepimiz üzerimize düşeni yapalım .
Resim atıp , beğenilmeyi bekleyen bir annenin ; hanımına göstermediği nezaketi güler yüzü naif sözleri elin kadınına sergileyen babanın , hiç yerine koyulan büyük anne büyük babaların , ‘banane’ diyerek sorumluluğundan kurtulduğunu sanan yakın akraba eş dost komşunun , yanlızlığa , sahte hayata , teknolojiye , imansızlığa , ahlaksızlığa , başıboşluğa gömülen tazecik evlatları , tertemiz fıtratları , güzel yürekleri , merhametleri … Yarabbi Ümmeti Muhammede merhamet et ! kalp gözünü aç , basiretini çöz , vicdanını uyandır ,ufkunu genişlet , imanını kuvvetlendir , ahir zamanda kaybolup yitmekten koru muhafaza eyle ! BİZLERE YARDIM EYLE ……amin
şifa hatun……